22 Haziran 2020 Pazartesi

VİRÜSLER DEFNE YAPRAĞI YAĞINDAN NEFRET EDER

VİRÜSLER DEFNE YAPRAĞI YAĞINDAN NEFRET EDER
Fitoderman da en kaliteli defne yaprağı uçucu yağı satılmaktadır. Siperiş için 05339655973 fitodermanı arayınız. Eğer önerimi beğendiyseniz lütfen PAYLAŞIN. LÜTFEN PAYLAŞIN ve ülkemizde kimse ölmesin. Evimiz atmosferini virüslerden arındırmamızı sağlayalım. Sevgilerimle















https://www.facebook.com/Prof.ibrahimuslu/videos/10157393836368871/

KİMLER KORONADAN ÖLÜYOR

KİMLER KORONADAN ÖLÜYOR
Korona salgınına karşı başarılı çalışmalarına tanık olduğumuz Sağlık bakanımızın açıklamalarını duyunca aman Tanrım ne kadar haklıyım dedim. Koranadan ölenlerin tümü vücudunda kandida enfeksiyonu olan kişiler. Kardeşlerim astım, KOAH, diyabet rahatsızlıkların tek temel nedeni kandida enfeksiyonudur.
Bakınız bazıları sözlerimi anlamamakta israr edebilirler. İngilizce "KOAH, COPD" demektir. Candida fungal bir mantardır.
Kaynak (https://www.aspergillus.org.uk/content/fungal-infections-copd) KOAH hastalığının temel nedeni kandidadır. Korona virüsüne candida mantarları yataklık eder. Eğer bir kişi KOAH hastası ise bu kişide korkunç bir kandida mantarı enfeksiyonu olduğundan hemen korana virütük enfeksiyonuna yakalanır.
Kardeşlerim astım hastalığı da bir kandida enfeksiyonu sonucunda oluşur. Kaynak (https://annals.org/aim/article-abstract/674558/candida-asthma). Bu yüzden korona virüsü yine kandida mantarlarının içinde ve onların yataklığı sonucunda vücudu ele geçirdiğinden astımı olanlar koronaya açık bir kapıdır.
Eğer bir kişi şeker yani diyabet hastası ise kesinlikle bu kişide kandida enfeksiyonu vardır. Bu yüzden korana mantarları da bu tür enfeksiyonu olan insanlarda hemen kandida mantarlarının içinde hızla çoğalır ve kişiyi öldürür.
Yani sonuç olarak korona virüsleri kandida enfeksiyonu olan kişileri öldürmektedir. Başta SİGARA, ALKOL ve ÇİKOLATA tüketenler hemen bu alışkanlıklarından vazgeçmelidir. Bunun yanısıra şeker, pirinç pilavı, makarna vb karbonhidrat tüketenler ve kolalı içecekler, ice tea, enerji içeceği gibi içeriğinde karbondioksit olan içeceklerden hemen, bir an evvel uzak duracaklar.
koronadan korunmanın yolu temiz bir ağızdan geçer. Lütfen ülkemizde kimse ölmesin.

ağzınızdan KARANFİL eksik etmeyiniz

KORONAYA YAKALANMAK YOK

ağzınızdan KARANFİL eksik etmeyiniz. Her daim ağzınızda karanfil olacak. KARANFİL. Lütfen KARANFİLİ ağzınızda sürekli tütün. Lütfen Sağlık Bakanlığımızın kurallarına uyun.
DEFNE TOHUMU tüketin bir tane bile olsa. Defne yaprağı çayını içebilirsiniz. Sabah kahvaltıdan önce mutlaka 3, 4 bardak suyunuzu içiniz. Ekmek, ÇİKOLATA, şeker, pirinç pilavı, SİGARA, KOLALI her türlü içecek, ENERJİ içecekleri , işlenmiş gıdalar örneğin bisküvit, jips, salam, sosis vb, tam yağlı peynirler. ALKOL özellikle bira tüketmeyin.
Her daim turp, dere otu, roka, maydonoz, tere, kuzu kulağı, ev yapımı yoğurt, kereviz, pırasa, bol bol soğan ve sarmısak, kırmızı pancar, yer elması, limon, alabaş tüketin. Taze sebze tüketin. Yer elması, kereviz, brokoli, karnabahar, arap saçı (rezene), lahanası, pırasa, ıspanak, turp otu, ısırgan otu, madımak vb yemekleri bol bol soğanla ve sarmısakla pişirin. Soğan ve sarmısak diri kalsın, pişirirken en son onları atın. Bol bol yemeklerinize KAYA TUZU atın. Kaya tuzunu sitemizden de alabilirsiniz. bol bol marul ve yeşillikler ile birlikte. Çocuklarınıza kırmızı pancarı katı meyve sıkacağında sıkıp suyunu içirin, kan yapar, turşusunu da bol bol tüketin. Lahana turşusu da yenilebilir.
Dişlerinizi mümkünse LAURADENTİ bitkisel diş macunumuz ile yıkayın. LAURADENTİ AĞIZ BAKIM SUYUMUZ ile ağzınızı gargara yapın, ağzınız hep steril olsun. Suyu yemek sırasında içmeyin. En az 2 litreye yakın su için. İdrarınız kokusuz ve renksiz olsun. Sızma zeytin yağı, propolis, ve çörek otu veya yağını tüketin. Lütfen kapari tüketin. KAPARİ meyvesinin veya tomurcuğunun turşusunu mesela, her gün bir çorba kaşığı (sitemizden satıyoruz, fitoderman 05339655973 arayın.). Eğer turşusunu yemek istemeyenler kapari tomurcuğunun kurusunu da www.fitoderman.com sitemizden bulabiliirler.. Hergün 10 civarında kapari tomurcuğu kurusunu tüketin. Her gün özellikle tercihen taze zencefil veya zerdaçal bulamazsanız zencefil veya zerdaçalın tozunu yoğurdunuza veya menemen vb yemeklerinize katarak tüketin. Zencefil ve zerdaçal tüketmeyin gibi İHANET ÇETELERİNİN mesajlarına sakın kanmayın. Ceviz, çiğ fındık ve çiğ badem tüketelim bol bol. Çam fıstığı, kaju ve fıstık yasak.
Karabaş otu, adaçayı, lavanta çayı, sumak, acı biber, KEKİK, reyhan ve fesleğen gibi bitkileri çay olarak yada salatalarınıza katarak tüketin. Özellikle her gün bir bardak adaçayı mutlaka tüketin. Kolonyalar ellerinizi harap ediyor. Sizler için tamamen bitkisel el temizleme jeli ve alkolsuz (etil alkolsuz) kolonyalar ürettik. Pek çok kişinin eli egzamalı hale geldi. Lütfen saçma sapan ürünlerle el derinizi mahvetmeyin. Özellikle diyabet, KOAH, epilepsi, astım, romatoid artride, ALS ve MS hastalarının çok sıkı bir şekilde korunması gerek. Bu kişilerin asla sigara içmemeleri, alkol almamaları, çikolata ve şekerden uzak durmaları şart. Bu kişiler mıknatıslı alezimizi kullanabilirler. Ancak lütfen çok gerekli kişiler almalı. fabrikalar kapalı ve üretim yok. Özellikle otistik çocuklar ile obez çocuklar kesinlikle ÇİKOLATA ve tatlı tüketiyorlar. Bu çocukların hiç bir şekilde ÇİKOLATA tatlı, abur cubur vb saçma sapan gıdalar tüketmemesi gerek. ÇİKOLATA ÖZELLİKLE BİTTER BİR ZEHİRDİR. Bu çocukların korunmasına özen gösterelim. Obezitenin ve otistik çocuklarında temelinde kandida enfeksiyonu vardır. Bu çocukların başta ÇİKOLATA olmak üzere karbonhidrat tüketmelerinin önünü keselim. Tüm halkımızın özellikle karanfil, tarçin, zencefil, zerdaçal vb bitki karşımlarından oluşan çocukluğumuzda "bahar" adını verdiğimiz içecek içilirdi. Ben her gün içerim. Tarçın bolca tüketelim. Gerekirse ev yapımı yoğurdumuza katalım tarçını yada zencefil yada zerdaçal tozunu. Obez ve otistik çocuklara bol bol sarımsaklı vb yoğurt yedirelim ve kesinlike dışarı çıkarmayalım. Ağız temizliği son derece önemli. Hiç bir şey yapmıyorsak bile hindistan cevizi yağı veya zeytin yağını ağzımızda 5, 10 dakika dolaştırıp yutmadan tüküreceğiz. bir tatlı kaşığı yeterlidir. Daha sonrada bir tatlı kaşığı boğazımızda gezdirerek yutacağız. Buna "yağ çekme, oil pulling" adı verilir. Ağzımızın dokusunun nemli yada yağlı olması gerek. Tekrar ediyorum dişlerinizi Lauradenti gibi bitkisel bir diş macunumuz ile fırçalayın. Lauradenti vb ağzı bakım suyumuz ile hiç olmazsa yatmadan evvel bir kez gargara yapın. Bakınız ASLA KORONADAN ÖLMEK YOK. Bunca yazdıklarımın en önemlisi SÜREKLİ AĞZINIZDA KARANFİL OLACAK. SAKIZ GİBİ AĞZINIZDA KARANFİL DOLAŞACAK. benim sesim olun ve bu yazdıklarımı en geniş kitlelere yayalım. Kendimizi ve ekonomizi ve ülkemizi koruyalım.UNUTMAYIN TÜRKİYE ÇOK YAKINDA DÜNYANIN EN GÜÇLÜ DEVLETİ OLACAK. lütfen bu dediklerimi yapın ve hayatı tekrar normale döndürelim. Her yerde herkese anlatın. ÇİN YAPTI BİZ DE YAPACAĞIZ. Sizi çok seviyorum.

ALABAŞ, KORONAYA KARŞI GÜÇLÜ ANTİVİRAL

ALABAŞ, KORONAYA KARŞI GÜÇLÜ ANTİVİRAL
SOFRAMIZDA EKSİK OLMAZ
Alabaş şeklinden de anlayabileceğiniz üzere TURPgiller ailesinin şalgam ve lahanaya benzeyen minnoş bir üyesi. Açık yeşil ve mor olmak üzere iki farklı renkte. TURP YE TURP GİBİ OL. ALABAŞ vücudumuz için gerekli olan besin lifleri açısından oldukça zengin. Bunun yanı sıra vitamin ve mineral olarak da vücudumuza katkılarının büyük olduğu biliniyor. A, C ve B vitamininin birçok çeşidini içinde barındıran alabaş; kalsiyum, potasyum, fosfor ve demir gibi mineraller bakımından da oldukça güçlü bitkilerden.
Tüm bu vitamin ve mineraller sayesinde antioksidan özelliği de gösteren güzeller güzeli bitkinin çeşitli kanser türleri üzerinde de oldukça olumlu etkileri VARDIR.
Alabaş, içindeki bolca potasyum sayesinde tansiyonu dengeleme konusunda üstüne tanımıyor, özellikle yüksek tansiyon sorunu olanların yardımına koşuyor.
Tansiyonu dengelemesi sayesinde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.
Alabaş, demir bakımından zengin olduğu için KANSIZLIK SORUNU çekenlere destek oluyor.
Güçlü antioksidan özelliği göstermesi sayesinde vücuda giren serbest radikallerle savaşıyor, KANSERLİ hücrelerin oluşması, var olanlarınsa büyüyüp yayılması gibi riskleri en aza indiriyor. KANSER RİSKİ OLAN HASTALARIN mutlaka tüketmesi gerekiyor.
Kan basıncını düzenlemesinin etkisiyle yorgunluk, sinir, stres gibi durumların üstesinden daha kolay gelmenize yardımcı oluyor.
Böbrek sağlığını korumada ve iyileştirmede de olumlu etkileri olduğu biliniyor.
İçindeki bolca vitamin ve mineral nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonlarının hızla geçmesini sağlıyor, grip ve nezle gibi sorunları hızlıca ortadan kaldırıyor. Özellikle KORONA HASTALIĞINA karşı çok etkili. İlaç gibi sıkılıp suyu içirilmeli.
Alabaşın yumru kısmı sıkılarak çıkarılan suyu, bitmek bilmeyen öksürüğe çare oluyor. Bu yüzden sadece korona POZİTİF çıkan hastalar değil tüm ÖKSÜREN hastaların alabaş suyunu katı meyve suyunda sıkarak, bekletmeden içmeleri gerekir. Çok büyük şifadır öksürüğe karşı.
Tüm bu faydaları yetmezmiş gibi alabaş bir de düşük kaloriye sahip olması sayesinde diyetlerin en büyük destekçisi oluyor.
ALABAŞ ÇORBASI Tarifi Nasıl Yapılır?
Alabaşı soyup küp şeklinde doğrayın. Kabuğunu soyduğunuz kuru soğan ve sarımsakları ince ince doğrayın. Taze kök ZENCEFİLi rendenin ince tarafıyla rendeleyin.
Çorbayı pişireceğiniz tencereye zeytinyağı, doğranmış kuru soğan, sarımsak, zencefil ve zerdeçalı koyun ve orta ateşte 1-2 dakika soteleyin.
Tencereye unu ilave edin ve karıştırın. Doğranmış alabaş parçalarını tencereye alın ve 1-2 dakika daha soteleyin.
Süt ve suyu ekleyip çorbayı kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra 10 dakika daha ocakta tutun.
Ocağı kapatın. Karabiber, tuz ve toz zencefili ekledikten sonra hazırladığınız çorbayı blenderdan geçirerek sıcak olarak servis yapın. (özellikle bu çorbayı öksüren hastalar ve bağışıklık sistemi düşük olan hasta ve çocuklara içirin. Ancak koronanın kol gezdiği şu günlerde içeriğinde zencefil, soğan, sarımsak gibi şifalı besinlerle lütfen hepimiz içelim. Sevgilerimle
Prof.Dr. Ibrahim Uslu
LÜTFEN PAYLAŞIN, BÖYLE DEĞERLİ ŞİFALI BİTKİYİ HERKES ÖĞRENSİN.

ÇİKOLATA hiç bir koşulda tüketmeyelim hele bitter olanı.

LÜTFEN PAYLAŞIN
Lütfen bu yazımı okumadan evvel ağzınıza 5, 6 tane karanfil koyun, sakız gibi dolaştırın, hemen yutmayın ve gün içinde sürekli karanfil bulundurun, yatıncaya kadar. Virüslerden korunun, Sürekli ağzınız nemli kalsın. bol bol su tüketin. SİGARAyı hemen bırakın, bir gram ÇİKOLATA ve İÇKİ, özellikle de KOLALI içkiler ve ENERJİ İÇECEKLERİ içmeyin. Şeker ve karbonhidrat tüketmeyin. kimse virüslerden ölmesin.
Fotosentez dediğimiz reaksiyonla HAVADAKİ KARBONDİOKSİT ile SU birleşir ve tüm bitkiler, yediğimiz besinleri üretirler. Meyveler, tüm yediğimiz tahıllar vb HAVADAKİ KARBONDİOKSİT ve SUyun fotosentez reaksiyonu ile olur. Havada ne kadar KARBONDİOKSİT artarsa bitkiler daha fazla gelişir ve daha fazla meyve, tahıl vb verir. Örneğin seraların içine karbondioksit gazı verilerek bitkilerin daha fazla meyve vermesi sağlanır. Ay'da karbondioksit olmadığı için hayat yoktur. Bir an için Dünyamızda KARBONDİOKSİT olmaz ise dünyada yaşam durur. Bakınız OKSİJEN demiyorum KARBONDİOKSİT diyorum. Çünkü fotosentez reaksiyonu sonucu karbondioksit ve su ile bitkiler hem besinlerimizi hem de havaya OKSİJEN gazını çıkarırlar. 2005 yılında yazdığım ve hürriyet vb o zamanın en fazla satılan yayın organlarında çıkan yazımı hatırlattım sizlere. Bu konuda çeşitli konferanslar verdim. Bir tanesi 3000 bilim adamının katıldığı Kıbrısta bir konferans idi. Konferansta bir kişi açılış konuşmasında küresel ısınma şöyle zararlı vb konuşmalar yaptı ve bittiğinde söz aldım ve küresel ısınmanın faydalarını anlattım ve sustu kaldı. Küresel ısınmada havanın oksijeni artacak, bitkiler daha verimli çalışacak ve dünyada yeşillik artacak. Havadaki karbondioksitin bir kısmı denizlerde suya geçerek bitkilerin yediği su yosunları, planktonlar vb besin kaynaklarını artıracak, bu da balıkların miktarını artıracak, balıklar yani insanların en önemli besin kaynakları artacak. Yeryüzünde ağaçlar daha fazla ot ve meyve verecekler, dünya daha yeşil olacak, kuşlar vb evcil yada yırtıcı tüm hayvanlar dünyamızda artacak ve dünya insanlar ve hayvanlar ve yemyeşil ormanlarıyla daha güzel olacak. Yok efendim buzullar eriyeceklermiş, kıyıları su basacakmış, bunlara inanmayın. Dünyamıza küresel ısınma sonucu daha fazla güneş ışığı denizlere çarpacak ve atmosfere daha fazla su buharı çıkacak ve bu da yağmur olarak yeryüzene düşecek, tüm çöller bile yağmur miktarının artmasıyla çöl yerine orman olacak.
Tüm yazdıklarım sizlere ilk etapta ters gelebilir. "Kolalı içecekler için, gençlik senin elinde" deyip reklam filmlerinde halkımız yanıltılıyor. Enerji içecekleri için "havalarda uçun", "çikolata hem de bitter olan en koyusunu için kalpten ve kolestrolden kurtulun", "kovboylar sigara içiyor, sizde kovboyların içtiği sigaralardan için bütün kızılderileri öldürün", "kovboylar viski içer", "zenginler püro, pipo, nargile içer" gibi reklamlara kanmayın lütfen. Tüm insanlara içirdikleri sigaralar, alkollü içkiler, nargileler, enerji içecekler ve kolalı içeceklerle ve en önemlisi "antibiyotiklerle" hemen herkesi KANDİDALI yaptılar. Astım, KOAH, MS, ALS, ROMATOİD ARTRİDE, diyabet gibi tüm rahatsızların nedeni KANDİDA enfeksiyonudur. İnanmıyorum diyen kimse hemen yapılmış bilimsel makaleleri gösteririm. Birde böyleleri var, hastaları azarlayan birileri, neymiş efendim bunlar yalanmış diyenler. "Bir kişide kandida mantarı enfeksiyonu ne kadar fazla ise virüslere o kadar açıktır."
Asla sigara, içki ve kolalı hiç bir içecekler içmeyelim. Hele bir gram bile ÇİKOLATA tekrar söylüyorum ÇİKOLATA hiç bir koşulda tüketmeyelim hele bitter olanı. Dikkat edin, çikolata yiyen çocuklarınızda dikkat eksikliği var, yüzlerinde sivilceler var, dişlerinde hassasiyet var. saçları ipincecik ve dökülüyor. Huysuz ve mutsuz çocuklar, daha küçük yaşta boyunlarında ağrılar var, adet bozuklukları ve şiddetli adet kanamaları var. . Benim sözlerim çok önemlidir. Bu gün bazılarınız tüm film ve benzeri şekilde yayınların etkisiyle karşı çıkabilirsiniz ama yarın çok geç olur.
Tüm fitoderman ürünleri ile insanlığı düştüğü bu durumdan çıkarmaya çalışıyoruz. Bu gün de korona virüsü hakkında yine bir projemi ilgili mercilere sundum. Yakında buzullardan eridiği için yeni bir virüs çıktı diyebilirler size. Önce yarasaları yiyen insanlardan virüs çıktı yalanını nasıl attılarsa şimdide buzllardan virüsler çıkıyor, küresel sınmaya karşı olalım yalanları atabilirler. Yine hayvanlar da virüs var, sakın et yemeyin diyerek et yalanlar atabilirler. Nakit parada virüs var, sakın nakit para yerine diğital para kullanın diyerek para harcama özgürlümüzü elimizden alabilirler. Onların nasıl emerji içeceği için uçun dedilerse ve çocuklarımıza içirdilerse bu yalanları da hazır. Kapıda. Umarım bu yalanlara inanmayız.
Hepinizi çok seviyorum.
Rabbim, yüce Rabbim her zaman ŞEYTANLARI bu dünyada silecektir. Hepiniz ve hepimiz ALLAHA EMANET OLUNUZ. tüm dünya insanlarının RABBİM yardımcısı olsun. Allaha emanet olunuz.

GAZLI İÇECEKLER KORANA VİRÜSÜNDEN daha tehlikelidir.

GAZLI İÇECEKLER KORANA VİRÜSÜNDEN daha tehlikelidir.
ANNELER, BABALAR lütfen evinize KOLA ALMAYIN.
Endokrinoloji Uzmanı Prof.Dr. Alper Sönmez, "Şekerli içecek tüketiminin kanser riskini artıracağını söyleyebiliriz." dedi. Kola ve gazlı içeceklerin kanserojen olduğu bilinen 4-metilimidazol maddesini yüksek oranda içerdiği bir gerçektir. İçinde SAĞLIĞINA KATKIDA bulunan C vitamini mi var, B vitamini mi var, soruyorum sana içinde sağlığına faydalı ne var da içiyorsun? Bu zararlı içecekleri üretenler, seni aptal yerine koyuyor. NEDEN İÇİYORSUN, ÇOCUKLARINA İÇİRİYORSUN? Bir düşün, bu ürünleri üretenler bir yudum bile içiyorlar mı? Çocuklarına içiriyor mu? Sen neden içiyorsun!!!!
Kola içtiğimizde vücudumuzda olan değişimleri izleyelim:
İlk 10 Dakika: bir bardak kola ile vücudunuza 25 küp şeker girişi olur. Bu kadar yoğun şekeri normalde yutacak olsanız beyniniz anında kusmanıza neden olacaktır. Ancak bu olmaz, neden? Çünkü kolanın içerisindeki fosforik asit, tat alma araçlarınızı bloke ederek beyninize bu bilginin gitmesine engel olur. Böylece kolaylıkla kolayı tüketebilirsiniz.
10-20 Dakika Arası: Kana karışan yüksek oranda şeker, bir anda kan şekerini tavan yaptırır. Bu, pankreası uyararak yüksek oranda insülin salgılamanıza neden olur. Bu durum, pankreasın ani ve aşırı zorlanmasına neden olur. İnsülin artışı, karaciğeri uyarır ve hızlı bir şekilde bu yüksek şeker miktarı yağ olarak depolanmaya başlar.
20-40 Dakika Arası: Kafeinin tamamı bu süre zarfında emilir. Bu yüzden göz bebekleriniz gevşeyerek büyür, kan basıncınız artar. Bu sebeple, bunu dengelemek amacıyla karaciğeriniz depoladığı şekeri kana vermeye başlar. Bu hızlı dalgalanma, beyninizi olumsuz etkiler. Baş dönmesine engel olmak amacıyla adenozin reseptörleriniz kapatılır.
45. Dakika: Kolanın içerisindeki kimyasalların beyninize ulaşmasıyla birlikte dopamin salgınız artar ve keyif duymaya başlarsınız. Bu mekanizma, eroin gibi uyuşturucularla aynı şekilde işler.
60 Dakika ve Sonrası: Kolayla kanınıza karışan fosforik asit, ince bağırsaklarınıza ulaşarak kalsiyum, magnezyum ve çinko gibi önemli elementleri bağlamaya başlar. Bu sebeple emilim azalır, metabolizma yeniden dalgalanır. Şeker ve yapay şekerlendiricilerden ötürü kalsiyum idrarla atılır. Ayrıca kafeinin diüretik etkisinden ötürü artık idrar atımı yapmanız gerektir; bu süreçte fosforik asidin bağladığı tüm önemli mineraller de vücuttan atılır.
APTAL OLMA, SAĞLIĞINDAN OLMA, KOLA İÇME, AİLENE İÇİRME. Haydi paylaşın

30 Ekim 2017 Pazartesi

FİTODERMAN HASSAS CİLT SABUNU

FİTODERMAN HASSAS CİLT SABUNU
Dermatologlar hassas cildi, darbelere veya cilt erozyonu gibi cilt reaksiyonlarına ve kızarmaya eğilimli cilt olarak tanımlar. Aşırı cilt kuruması cilt altındaki sinir uçlarını etkileyerek hassas cilt reaksiyonlarına neden olur.
Hassas cilt reaksiyonların diğer nedenleri EGZEMA, yüzün belirli bölgelerinde sivilcemsi kızarıklık ve alerjik kontakt dermatit (derinin bazı maddelerle teması sonucu oluşan bir reaksiyondur) gibi deri hastalıkları ve alerjik deri reaksiyonlarıdır.
Aşırı sıcağa, güneşe yada rüzgara maruz kalma gibi çevresel faktörlerde hassas cilt tepkimelerine neden olabilir.
Makyaj sırasında aşırı kimyasal madde kullanımı, güneş ışığına maruz kalma, cilt bakım ürünleri de ciltte hassasiyete neden olmaktadır. Bu tür ciltler kurumaya, kaşınmaya ve kızarmaya daha fazla eğilimlidir. Ayrıca hassasiyet derecesi kişiden kişiye değişebilmektedir.
Böyle ciltler son derece reaktif ve hassas olduğundan, ekstra bakım ve özel ilgi gerektirir. Hassas cilt bakımı sabır gerektirir.
FİTODERMAN HASSAS CİLT SABUNU içeriğinde propolis, hindistan cevizi yağı, karanfil yağı, badem yağı, jojoba yağı, buğday yağı, avakado yağı, papatya yağı, ardıç yağı, defne yağı, defne suyu, E vitamini, aloe vera jel, kapari, zencefil, zerdeçal bulunmaktadır. Ayrıca bu sabunun üretimi sırasında su yerine DEFNE YAPRAĞI SUYU kullanılmıştır. Çok beğeneceksiniz.
Sevgilerimle
https://www.fitoderman.com/Derman-sabunlari/Fitoderman-Hassas-Ciltler-Sabunu-150-gr